MEHMET AKİF ERSOY - ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE

www.tips-fb.com



MEHMET AKİF ERSOY - ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE ENGLISH TRANSLATION

- Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,

What is that gulf war? Is there any example of it in the world?
four, five of the most crowded armies spreaded


- Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya,

To find a way from hills to enter Marmara
With how many fleets they sorrounded this little area


Ne hayasızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle “bu: bir Avrupalı”

What a corrupted crowd so that horizons are closed
How can u call them as European, with the barbarity they show


Dedirir-yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi!

Ripper, emotionless, hyena community
Like they came with opening of their cages, if exists…


Eski Dünya, Yeni Dünya bütün akvam-ı beşer
Kaynıyor kum gibi, tûfan gibi, mahşer mahşer.

The old world, the new world, all the people
Are boiling here like sand, like flood, armegeddon like


Yedi iklimi cihanın duruyor karşında,
Osrtralya’yla beraber bakıyorsun ; Kanada!

All the seven climates of universe are here
With Australia u can see Canada


Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk.
Sade bir hadise var ortada : Vahşetler denk.

Different faces, different languages, colors of skins
The only event is shared by all, the barbarities


Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela...
Hani tauna da zuldür bu rezil istila...

Some of them indian, some of them african, some of them who ever…
This invasion is heel as the black death…


Ah o yirminci asır yok mu, o mahluk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcut ise hakkiyle sefil,

Ah the 20th century.. that is so noble, so unique
All the goodness of it is miserable at all


Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrarı ! hayasızcasına,

For months, vomited through Mehmetçik(special name used for turkish soldiers)
Throwed out the secret corruptions in their stomaches, shameslessly


Maske yırtılmasa hala bize affetti o yüz...
Medeniyet denilen kahbe, hakikat yüzsüz.

If their masks didnt been ruptured, we would still be admired
The civilization …., which have no character, feels no shame


Sonra mel’undaki tahribe müvekkel esbab,
Öyle müthiş ki: Eder her biri bir mülkü harab.

Then, the reasons for their damage of those damned
Is so wonderfull, each can make a domain broken down


Öteden saikalar parçalıyor afakı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a’makı;

There, lightnings are breaking horizons into parts
Here, earthqueakes awaking the deeps


Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o aslan neferin.

The lightning of bombs getting down from brain of each shield
And die away on the chest of that lion like soldier


Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağımın yaktığı: Yüzlerce adam.

The underground is like the hell, with thousands of explosives
And hundred of men who burns because of those…


Ölüm indirmede gökler, ölü püskürtme de yer
O ne müthiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...

Sky pouring death, ground spraying death
What a snowstorm, spreads the death people…


Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.

Head, eye, body, leg, arm, chin, finger, hand, foot
Rains over the valleys, over canyons…


Saçıyor zırha bürünmüş de o namerd eller,
Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller.

Armoured, scattering with their dirty hands
Flood of flashes, torrents of fires..


Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız tayyare.

Firing and burning the open chests..
Herd of touring countless planes…

Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
Kahraman o orduyu seyret ki, bu tehdide güler!

Cannons are more then bullets, and raining bullets.
Watch the hero army, laughs to this threat

Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal’a mı göğsündeki kat kat iman?

They dont ask for steel fortresses, dont feel any scare of enemy
Is it conquerable, the shield of faith which consists of shell over another?


Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!

Had been hit from clean forehead, laying
Ah God, how many Sun settles, for the crescent( signing the turkish flag) to rise


Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.

The soldier! Who dropped to the ground for this land.
It would be fair if ancestors come from skies and kiss your forehead


Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhid’i...
Bedr’in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi.

How great you are, so your blood saves the Muslims
Only the lions of Bedr were special like this


Sana dar gelmeyecek makber’i kimler kazsın?
“Gömelim gel seni tarihe” desem, sığmazsın.

Who can dig the grave, which would not be narrow for u
U wont be fit, if we try to settle u in history


Herc ü merc ettiğin edvara da yetmez o kitab...
Seni ancak ebediyetler eder istiab.

Books wont be enough to contain the history of that age which you broken
Only infinities can ever sorround u


Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber

The şehid! son of şehid! Dont ask me for grave
To you, waiting with arms open, the prophet


Şehid* > martyr, who dies for the country or for the cause of vatan


Translation: ibra

No comments: